top of page
Die Schüler der Lupe

8 Mart ve Kadın Kimliği

Begüm Keskin

8 Mart Birleşmiş milletler tarafından insan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmıştır. Bunların yanında kadınların aynı zamanda edebiyatta da büyük başarıları vardır. Başlarda kadınların, her konuda olduğu gibi, edebiyatta da yeri olmadığının iddiaları yaygındı. John Stuart Mill gibi bilinen erkek yazarlar dahi kadınların edebiyat yapmak için gerekli karakteristikten yoksun olduğunu ortaya koymuştur. Fakat böyle bir önyargı kadınları durdurmamış tam aksine edebiyatla uğraşmaya teşvik etmiştir. Bu önyargılar karşısında eserlerinin okunmayacağının ve değer görmeyeceğinin kaygısıyla kadınlar, başlangıçta sahte isimlerle veya anonim bir biçimde eserlerini yayımlamışlardır. Bu yazarlardan biri tanındığı adıyla “James Tiptree” yani Alice Bradley Sheldon’dır. Sheldon’ın sahte kimliği ölümünden on yıl öncesine kadar hiç ortaya çıkmamıştır. Bunun sebebi ise,denilene göre, Tiptree’nin “erkeksi bir tonla” hikayelerini yazmasıymış. Erkeksi ton, çok fazla duygusal ifadelere yer vermeyen yazım biçimi olarak açıklanabilir. Böyle bir terimin varlığı kadınların erkeklere göre daha duygusal olması durumunun önyargıyla kabul edildiğini de kanıtlar. Bu şekilde Tiptree, “erkek ile kadın yazım tarzı” arasında aslında hiçbir fark olmadığını kanıtlar. Fakat bu ayrımcı düşünce günümüzde de kendini göstermektedir. Bu düşünce ile karşılaşan kişi “Harry Potter”ın yazarı J.K Rowling’dir. Rowling’in yayımcısı Harry Potter’ı yayımlarken genç erkeklerin bir kadının kitabını okuyabilecekleri sebebiyle sadece adlarının ilk harflerini kullanmasını tavsiye etmiştir. Ayrıca Rowling “Guguk Kuşu” adlı romanını yayımlatmadan önce editörüne okutunca editörü ona böyle bir romanı bir kadının yazdığına inanamadığını dile getirmiştir. Bunun sebebi ise “Guguk Kuşu” romanının iyi kurgulanmış bir dedektiflik romanı olmasıdır. Çünkü kimse bir kadından vahşi, iyi kurgulanmış veya korkutucu eserlerler beklemez. Herkes aşk ve dram temaları ile ilgili eserler bekler.


Dünya Kadınlar Günü dünyada kadınlara değer gösterilmesi gerektiğinin anımsandığı tek gündür. Bu durum, böyle bir günün yılda birçok kez tekrarlanması gerektiğini göstermez. Yani kadınların toplum içerisindeki değeri sadece kutlanılması planlanmış günlerde fark edilmemelidir. Onların önemi her gün hatırlanmalı ve onlara hak ettikleri gibi davranılmalıdır. Bunun yanında, bu günde genellikle kadınlara çiçek yollanır. Bunun amacı kadınların birer çiçek olduğunun onlara gösterilmesidir, ancak ben buna da karşıyım. Kadınlar düşünüldüğü gibi çiçek kadar narin, ilgiye muhtaç, itaatkar ve kırılgan değillerdir. Kırılganlık, hissedilen duygunun ortaya konulması olarak kabul edildiğinden dolayı bu bir güçsüzlük göstergesi olarak görülür. Ancak bizler duygularımızı ortaya koyarak aslında ne kadar güçlü olduğumuzu gösteririz. Bu erkek egemen dünyada iki ayağı üzerinde durabilmeyi ve karşılaştığımız bütün ayrımcı görüşlere göğüs germeyi başarmış bireyler olarak biz kadınlar her dışlamanın ve her problemin altından kolayca kalkabiliriz. Çünkü bu bizim kanımızda var. Şunu da belirtmekte fayda bulunmaktadır ki şu anda bir erkeğin baskısı altında yaşayan kadın, beklenmedik bir anda patlaması mümkün olan bir kadındır. Ondan korkulması gerekir. Çünkü o kadın, erkek baskısı altında ne koşullarda yaşandığının farkında olan gücünü topladığı anda baş kaldıracak bir bireydir.


Dünya Kadınlar Günü sadece bir gün olarak kalmamalı. İnsan nasıl sadece doğum gününde değil de her gün mutlu olmayı istiyorsa kadınlar da her gün değerinin anlaşılıp ona göre davranılmak isterler. Biz kadınlar göründüğümüz kadar narin değiliz ve bizlerin de erkekler kadar sosyal, ekonomik ve siyasi haklarımız bulunmaktadır. Bunların sadece bugün değil her gün anımsanması gerekir. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Yeryüzünde gördüğümüz her şey, kadının eseridir.” ve “Kadınlarını geri bırakan toplum, geride kalmaya mahkumdur.”


12 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page